Gazze’ye sevinmek, İsrail’e üzülmek

Abdullah Uçar
2 min readJul 31, 2024

--

İsmail Heniyye, Hamas Siyasi Büro Başkanı

Ömrü zulme direnişle geçen İsmail Heniyye’ye üç çocuğunun ve torunlarının İsrail’in suikastıyla öldürüldüğü haberini ilettiklerinde nasıl dağ gibi ayakta durabildiğini, ölümü aşkın bir hayat sürdüğünü, insan olarak erebileceği en şerefli mertebeye nasıl erebildiğini izlemiştik. Bir telefon geliyor, 3 çocuğunuzun ve torunlarınızın düşmanın suikastıyla vefat ettiklerini haber veriyor. Ne haber ama, beyninizden girip, kalbinizi yakıp ayak uçlarınızdan toprağa boşalan yıldırım gibi bir haber değil mi? Kalbinizin en içinden böyle yakıcı bir yıldırım geçtiğinde ayakta kalabilir misiniz? Yüzünüz tebessüm edebilir mi? Nabzınız? Kalbiniz sakin atmaya devam edebilir mi? Ağır olabilir misiniz? Dizleriniz sizi ayakta tutabilir mi? Çevrenizdekilerin tüyleri diken diken olmuş size bakarken, onların gözünün içine bakıp kayıplarınız için dua edebilir, metin olabilir misiniz?

Bugün İsmail Heniyye, İsrail terör devletinin suikastıyla şehit oldu. Haberi gördüğümde kalbim buruldu, kulaklarımda bir uğultu. Zaman durdu. İsmail Heniyye için ne bahtiyarlık, zira zalim olmadan, hatta şerefli bir insan olarak ölebildi, başardı yani, bundan daha üstün bir başarı olabilir mi? Allah sevenlerinin kalplerine, Yusuf’unu kaybettiğinde Yakub’a verdiği o özel sabırdan versin.

Şimdi bizi üzmesi, kahretmesi gereken habere gelelim. Onu öldürenler maalesef zâlim oldular, zalim olarak da ölecekler. Tetiğe basan askerler, eğer basmadan önce insan iseler dahi bastıktan sonra başka biri oldular, insanlıklarını yitirdiler. Yani, Heniyye’yi kazandık, zalimleşenleri ise kaybettik. Heniyye gayb oldu, katiller ise kayboldu. Zalimler için üzülmeliyiz, onların zalimleşmesini önlemeliyiz. Zira her zalim, içindeki insanın mezarı. Zulüm, insanlardan insanlıklarını (ç)alan bir insanlık salgını.

Keşke erdemlerin de transfer edilebilir genetik kodları olsaydı, Heniyye’den ve daha nice Gazzeliden numune alabilseydik, erdemin zirvesine erişebilmiş böyle numunelik insanların o akıl erdiremediğimiz davranışlarını, sabırlarını, metanetlerini, ağır hallerini, herşeye rağmen hamdlerini, şereflerini kopyalayabilseydik, inceleyebilseydik, kendimize aşı diye zerk edebilseydik.

Gazze’de kazandığımız, İsrail’de kaybettiğimiz çok insan var. Bir zalimler toplumuna, insanlığın mezarlığına dönüşen İsrail için seferber olmalı, daha fazla zalim olmadan durdurmalı, kendilerine yaptıkları kötülükten onları kurtarmalıyız. İsrail için üzülmeli, bir zamanlar Allah’ın Firavun’un zulmünden kurtardığı mazlum atalarının böyle zalim torunları olabildiklerini görüp ürkmeli, silkinmeli, kendimize gelmeli, soyumuza güvenmemeli, soyumuzla övünmemeli, özetle, yahudileşmemeliyiz.

Kısa ömrümüzde zalim olmadan son nefese erebilsek, üstüne bir de şerefimizle ölebilsek daha ne isteyebiliriz? Öte dünyada onlarla tek tek buluşmak, tanışmak, hemdert olmak nasip olsun biz son nefesi meçhul geride kalanlara. Tarihte şerefleriyle ölebilmiş tüm güzel insanların ruhları şâd olsun. Zalim olarak yaşayıp ölenlerin kötü bahtı ise hepimize ibret olsun.

--

--

Abdullah Uçar
Abdullah Uçar

Written by Abdullah Uçar

Meraklı biri. Okur-yazar. Öğrenmeyi, özetlemeyi, öğretmeyi pek sever. Tıp doktoru, en pratisyeninden. Halk Sağlığı doktoru, en tembelinden.

No responses yet