İstanbul’a ve dostlara veda niyetine :)

Abdullah Uçar
2 min readOct 20, 2022

--

Sakarya Üniversitesi Tıp Fakültesi Korucuk Kampüsü

Kıymetli dostlarımız 😊

Sakarya Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı’na öğretim üyesi olarak atanmam vesilesi ile İstanbul’a ailece veda ettik 1 hafta evvel (12 Ekim 2022). Benim için 17 yıllık İstanbul macerasının sonu idi. Talebelik zamanında bu şehirden çok istifade ettim. İstanbul’da bir üniversite okumak iki üniversitede birden okumak gibi. Zira İstanbul’un kendisi başlı başına bir üniversite eğitimine denk. Kendi serüvenimde çok kıymetli insanlarla yollarım kesişti, hiç durmadan oradan oraya koştum, güzel insanların izini sürdüm, her güzel insanda saklı duran nasibimin peşine düştüm. Neticede Allah bana çok nimet verdi, ummadığım kapılar açtı, şehri benim için bereketli kıldı. Tuhaftır ki hayatıma bu kadar büyük değer katan şehir çalışma hayatına geçince tam tersine ömrümü tüketen bir karaktere büründü. Şehrin talebelik için mümbit, ama çalışma hayatı ve aile hayatı için bir tehdit olduğuna kânîyim. Bir çocuğun bisiklet süremediği bir şehir yurt yaşam alanı değildir bana göre. İstanbul, çocukların doyasıya top oynayamadığı, bisiklete binemediği, uçurtma uçuramadığı bir şehir. İstanbul’a dair güzellemelerin çoğu da edebi eserlerle birlikte tarihte kalmış gözüküyor. Yaşadığımız gerçek, bu şehre herkesin tıka basa sıkışmış olması, şehre dair şikayetlerin memnuniyetlerden fazla olması. Pek çok insan küçük mazeretler dışında neden bu şehirde bunca zahmete katlanarak yaşadığını kendine izah edemiyor. Şehir bize iki seçenek sunuyor, ya lüks bir hayat yaşarsın, ya da şehrin varoşlarındaki bodrum katlara doğru yolunu tutarsın. Biz de üçüncü yolu seçtik, ‘Allah’ın arzı geniş’ diyerek kendimize başka yurtlar aramak için vedalaştık şehirle. Sevdiklerimizden ayrıldık, üzüldük bir taraftan lakin herkesin her konuda rekabet içinde olduğu, en büyük mutluluğun boş bulunan bir otopark yeri olduğu bir şehirde yaşayamazdık. Çok şükür, yurt arayışımız hayırla neticelendi, üniversitede kendime bir yer, aileme de ferah bir mahallede sakin bir ev bulabildim. İstanbul’daki evimizin iki katı büyüklükte bir eve taşındık, aynı kirayı ödüyoruz. Okula ve işe giderken köyleri ormanları görüyoruz. Markette küçüçük birşey için uzun sıralar beklemiyoruz. Hasılı, köşe kapmaca oynamıyor, rekabete girmiyoruz. Sizi de imkanlarınızı zorlamaya, ‘taşra’yı şenlendirmeye davet ediyoruz.

Şehirden ayrılırken taşınma telaşı ile pek çok dostumuzla bizzat görüşemedik, gönül huzuru ile vedalaşamadık. Çok az bir kısmı ile ağlaştık, birbirimizi Allah’a ısmarladık. Görüşemediğimiz dostlarımızdan helallik diliyor, büyüklerimizin ellerinden, küçüklerimizin gözlerinden öpüyoruz, akranlarımıza gönülden sarılıyoruz. Sakarya’ya yolunuz düşerse ve uğrarsanız bahtiyar oluruz, çaya bekleriz. :) Ben çay içmem ama hanım uzman, demleriz, her dem bekleriz. :)

Cümleten selam ve baki muhabbetle.
Ben ve ailem. :)

Rebiulevvel, 1444. yıl

--

--

Abdullah Uçar
Abdullah Uçar

Written by Abdullah Uçar

Meraklı biri. Okur-yazar. Öğrenmeyi, özetlemeyi, öğretmeyi pek sever. Tıp doktoru, en pratisyeninden. Halk Sağlığı doktoru, en tembelinden.

Responses (1)