Mutlu Son

Abdullah Uçar
2 min readSep 5, 2019

--

İki yıl evvel bir teyze geldi muayenehaneme. Eşinin felç geçirdiğini, eve gelip kendisine bakmamı rica etti. Gittim baktım, amcanın beyin damarlarında tıkanıklık olduğu için kısmen yatağa bağımlı hale gelmişti. Raporlarını inceledim. Durum iyi değildi. Teyze beni şok eden soruyu sordu: “Ne zaman ayağa kalkıp çalışabilir?”. Teyzemiz, amcanın hemen iyileşip bir an önce çalışmasını bekliyordu. Amcanın ayağa kalmasının uzun süreceğini, üstelik kalksa da çalışamayabileceğini söylediğimde teyze de şok oldu. İşin arka planı şöyle idi: Amca o yaşına gelmesine rağmen hala emekli değildi ve bir emekli maaşı yoktu, çünkü onlarca yıl sigortasız çalışmıştı. Sadece kendilerine ait daireleri vardı, kira ödemiyorlardı ancak evin iaşesini görecek bir gelirleri yoktu. Amca günlük kazanıyor aile günlük geçiniyordu. Amcanın felç geçirmesi aile için tam bir yıkımdı. İşin daha acısı: “E nasıl geçineceksiniz teyze?” diye sorduğumda yanımızda duran evin kızını göstererek muhtemelen çalışması gerekecek dedi. Evin kızı ilahiyat fakültesi 2.sınıf öğrencisi idi. Mevcut tabloda okulu bırakacak, bir tekstil atölyesinde işe başlayıp asgari ücretle evi geçindirecekti. Böylece ömrü tekstil atölyelerinde geçecekti.

Bu yıkıma dair hiçbir şey yapmamak, bakıp geçmek bir türlü sinmedi içime. Mesleğime profesyonel yaklaşıp hiç bu işe bulaşmayıp işimi bitirip gitmek miydi doğru olan? Kendimi tutamadım, daldım konuya. Ben okumuş halimle bu aileye bir çıkar yol üretemezsem kendileri nasıl bir yol bulacaktı? Aile ve Sosyal Politikalar bakanlığını aradım, Çalışma Bakanlığını aradım, SGK’yı aradım, Sağlık Bakanlığı’nı aradım. Nihayet aramalarım neticesinde amcanın yıllar yıllar evvelinde bir miktar SGK primi olduğunu tespit ettik. Ayrıca sahip olduğu hakları da Alo 183 ve Alo170'den öğrendik. Ayrıca amcaya hızla malüliyet maaşı bağlanması için SGK ile uzun konuşmalar yaptım. Bir hafta içinde aileye geçimlerini sağlayacakları kadar bir maaş bağlandı. Kızcağız da okumaya devam etti. (Allah devletin bu kurumlarından razı olsun)

Nereden çıktı bu hikaye diyeceksiniz, az önce bu hanım kız geldi ve işe giriş raporu rica etti. Okulu bitirmiş, öğretmen olmuştu. :)

Böylece bir insanın / ailenin bahtına dokunabilme fırsatı veren Allah’a hamdettim içimden. Mesleğin hikmetine de bir nebze vefa göstermiş gibi hissettim kendimi. Böylece bu sevinci tarihe not düşmek istedim. :)

Hayat bu, herkes için bir imtihan. Yapabilecek olduğumuz halde yapmadıklarımızın, yapmamamız gerekirken yaptıklarımızın hesabını vereceğiz birgün.

Okuyarak sevincime dahil olduğunuz için teşekkür ediyorum :)
Selamlar.

--

--

Abdullah Uçar

Meraklı biri. Okur-yazar. Öğrenmeyi, özetlemeyi, öğretmeyi pek sever. Tıp doktoru, en pratisyeninden. Halk Sağlığı doktoru, en tembelinden.