Çadırlar, Cenazeler, Mezarlar

Abdullah Uçar
1 min readMar 22, 2024

Merhabalar sevgili okur.
Şiirden hiç anlamadım, Allah’tan gelen bir mahrumiyet bu, hâlâ da mahrumum. Ama dil lâl olunca insan kendini şiirin kapısında mahcup halde buluyor. Gazze gözlerimizi dağladı, dillerimiz lâl oldu, kalplerimiz atmaz kanımız akmaz oldu, kulaklarımızda bir uğultu, sanki zaman durdu. Cür’et edip birşeyler karaladım, belki teselli bulan, hemdert olan olur, şöyle bıraktım:

Fotoğraf: motasem.mortaja ve ark. Gazze Soykırımı, 2024

Bir ruh daha savdı,
Yaşamak sancısını

Uzandı kumlara,
Kavuştu Mâşûk’a

Gazze’de ölenler diriler
Geride kaldık biz ölüler

Mekanımız cennet değil dünya
Sabret, diren azîzîm, bu bir rüya

Niceleri yaşandı evvelce, nice zâlim unutuldu
Yerle yeksân etti mazlumun imanı ve umudu

Tarih bu, insan hep böyleydi,
İlerledik diyen yalan söyledi.

Nasıl da muhtaç insanlık merhamete
Söyle, var mı izi Allah’tan başka yerde

Ye’se düşeceğine gör, duy, anla, ağla,
İzini sür hakikatin, şahitlikler topla

Şık, kibar, centilmen, karizmatik zalimi iyi tanı
İyi belle, ellerindeki kırmızılar mazlumun kanı.

Sen ben doğmadan kurulup serpildi bu düzen
Bir ömür yetmiyor kendim kavrayacağım desen

Allah son kez tuttu elimizden azizim Mekke’de
Kitapta ne yazıyorsa yaşandı Gazze’de.

Yetmeli azizim, yırtılmalı gözlerdeki perde artık
Düşmeli kulaklardan zalimin tıkadığı ağırlık

Kalk ve uyar, bir gemi yap
Tufan geldi, geçiyor bak

Dayan azîzîm dayan,
Hâlimiz Allah’a âyan

Abdullah Hekim
1445.yıl, Ramazan

--

--

Abdullah Uçar

Meraklı biri. Okur-yazar. Öğrenmeyi, özetlemeyi, öğretmeyi pek sever. Tıp doktoru, en pratisyeninden. Halk Sağlığı doktoru, en tembelinden.